SENARYO
SENARYO ÜZERİNDE
DOKTORCULUK OYNAMAK ÜZERİNE…
Ender Bazen
Son zamanlarda moda haline gelen mesleklerden biri senaryo doktorluğu.
Bir senaristin çaktırmadan tahammül etmeyi öğrenmesi gereken şeylerden biri
de aksıran senaryosunu bir doktora göstermek. İşin doğrusu, bu yeni bir şey
değil; birileri doktor olduğunu bilmeden bu işi nicedir yapmaktaydı zaten.
Değişen, işin çalışma koşullarının, iş yapma yöntemlerinin giderek oturmaya
başlaması ve yararlarının görünür hale gelmesi. Senaryolar kötüleştikçe
doktorluğun havası şişinik bir hal alıyor.
Senaryonun nasıl değerlendirilmesi gerektiğini, değerlendirme ölçütlerini ve
okuma süreçlerini biliyorsa, bir senarist kendi kendinin doktoru da olabilir
ama buradaki espri gözleri senaryo görmeye alışkın bir başkasının deneyimini
devreye sokmak. Bir senaryoya nesnel ve dışarıdan bakmayı herkes
becerebilseydi veya herkes aynı deneyim birikimine sahip olsaydı, senaryo
doktoruna gerek kalmazdı. Senaryo doktorluğunun kalbi metin
çözümlemesinde atar. Bu çözümleme senaristin bir hikayeyi anlatma
yeteneğini ölçmeyi, dramatize etme tarzını anlamayı gerektirir. Önce sorunlar
tespit edilir. Bunun arkasından asıl rol gelir: Anlatıdaki sorun yaratan
boşlukların nasıl giderileceği, zayıf duran sahnelerin nasıl güçlendirileceği,
karakterlerin söylem, beden dili ve eylemleri arasında ikna edici bir tutarlılığın
nasıl sağlanacağı ve sığ çizilmiş karakterlerin nasıl detaylandırılabileceği
üzerine olan düşüncelerin üretilme aşaması. Aslına bakarsanız, bunların hepsi
uzlaşmazlıkların çatışma potansiyelini arttırmaya ve çok katmanlı kılmaya
dönük atraksiyonlar. Formül fazlasıyla basit: Ne kadar çok sayıda inandırıcı
SEKANS Sinema Kültürü Dergisi
Mart 2016 | Sayı e1 : 188-190
engel, o kadar derin dramatik yapı. Engelleri iç ve dış olmak üzere dengeli
dağıtmak işin püf noktalarından biri. O engeller ki değerleri çeşitli türlerde
çatışma yaratma potansiyellerine bağlı olarak saptanabilir. Bireyin
kendisiyle,bir başkasıyla, içinde bulunduğu koşullarla veya mekanla çatışması
ne kadar girift örülürse anlatının gücü de o oranda artar. Sahaya bunların
hepsini birlikte sürmek de mümkün, ayrı ayrı veya sırayla da. Bu konudaki
tercihler anlatının klasik veya modern bir görünüm sergilemesinde de söz
sahibidir.
Film türleri bu aşamada bize kılavuzluk eder. Engel ve çatışma üzerine
türlerin kendine özgü sunumları, karakteristik dokuları vardır. Yenilikçi
söylemler bu sunum ve dokular üzerinde tutarlı dönüşümlerle sağlanır. Auteur
kuramın kapısını çalanların yaptığı işlerden biri de budur. Seyirci yabancılık
çekmediği bildik bir yolda ilerlerken, karşısına çıkan bilinmedik yol ağızlarında
değişken duygulara itilebilmeli ve akıl yürütmesi sekteye uğratılmamalıdır.
Unutmadan eklemeliyim, engel ve çatışmada yetersizlikler kadar aşırılıklar da
doktorumuzun ilgi alanına girer.
Senaryonun güçlü ve zayıf yanlarının açıklanması her senaryo için yazılması
gereken değerlendirme raporunun olmazsa olmazıdır. Ancak daha fazlasını da
yapmak mümkündür. Yapım firmasının bir elemanıysanız, yani içeriden
biriyseniz veya kontroller sürecinde senaristle bir kafa denkliği yakalanması
durumunda senaryonun izlemesi gerektiğini düşündüğünüz alternatif yolları
da açıklayabilir, orta mesafeden yönlendirebilirsiniz. Açıklama sürecinde
katıldığınız yerleri, uygun ve olumlu bulduğunuz yerlere öncelik verin ki aksini
düşündüğünüz yerlerin üzerinde dururken senaristimiz tarafından dikkate
alınmanız kolaylaşsın. Senaristin sizinle kurduğu yakınlık sizin senaryo ile
kuracağınız yakınlıkla doğru orantılı olmalıdır.
Duymaktan da yanıtlamaktan da haz almadığım sorular, doktorculuk
oynarken okuma sürecinin nasıl gerçekleştirileceği üzerine olanlardır. İlk
okumanızı baştan sona kadar kesintisiz biçimde gerçekleştirin. Bu adımın
zaman kaybı olmadığını bilin. İkinci okumada sahneleri görsel olarak
canlandırmanız içindir ve bu adımda metnin görsel karşılığının inşasında
yaşanabilecek sorunlar kendini hemen belli eder. Üçüncü okuma sahne
189
geçişlerini, eylemlerin neden sonuç ilişkilerini, karakter-diyalog uyumunu, ana
öykü ile yan öyküler arasındaki dramatik ilişki bağını, karakterlerin ve onların
gerçekleştirdiği eylem adımlarının ortaya çıkış zamanlamasını, sahne
sürelerinin orantısını ve sahne-sekans-bölüm ilişkilerini görmek amacıyla
yapılır. Derinliği düşük bazı senaryolarda ikinci ve üçüncü okumada
yaptığımız işlemlerin sayıca az olması nedeniyle bu süreçler tek bir okumada
halledilebilir.
Mikro alanlarda çalıştıktan sonra, sıra artık bütüne bakmaya gelir. Net
yanıtlar almak için net sorular sormanın zamanıdır. Üretimin çoğunluğunu
oluşturan filmler klasik yapılara yaslandığı için onlara yönlendireceğiniz
sorular da oldukça klasik yapıdadır. Niteliksizliğin sıradanlıkla imtihanında
eğitmenlik yapmanın dayanılmaz iticiliği diye buna denir! Öykü, olay örgüsü,
karakter, tema, tür ve mekan üzerinde yoğunlaşan bu tür sorular epeyce
fazladır ama öncelikli olanları genellikle bize yeter. Öykü veya konsept ortaya
iyi bir film çıkaracak çapta mı? Olay örgüsü kendine özgü ilginçlikler taşıyor
mu? Söylem ve eylemler tematik bütünlük açısından bir tutarlılık sergiliyor
mu? Açılış sahnesi filmin seyirciyi avucunun içine almasını sağlayacak güce
sahip mi? Karakterler ilişkileneceğimiz tarzda çekici, itici, empatik, sempatik
yapıda mı? Anlaşmazlıklar çatışma doğuruyor mu? Çatışmalar inandırıcı
çözümlere ulaşıyor mu?
Sonra… Senaristimiz bırakın yazsın, değiştirsin, dönüştürsün, eklesin,
çıkarsın. Bir sonraki adımda elinize gelen metin o ana kadar yaptıklarınızın
karşılık bulup bulmadığını size söyleyecektir.
190