Postmodern Kaos & Sinema

postmodern kaosrıdvan şentürk

iz yayıncılık                      

2007 / 477 sf.

doğu şenkoy

 

Son derece ilgi çekici konusu, klasizm-modernizm-postmodernizm üçgeninde gözlenen değişimleri tarih-düşün-estetik-sanat potasında çok boyutlu çözümlemesi ve değişimin sinemadaki izdüşümlerini akımlar ve türler kapsamında yorumlamasıyla dikkat çeken bir yapıt. Sorunları yok mu, var... üstelik de önemli sorunları. Öncelikle kültürel bilgi alanlarını siyah ve beyaz olarak görmek gibi bir hataya düşüyor ve siyahların beyazlarını veya beyazların siyahlarını yok sayarak hasarlı bir sonuç söylemine ulaşıyor. Politik, kültürel, estetik ve düşünsel söylemin izlediği yolun açmazları konusunda çokcasına katıldığımız saptama ve açıklamalar, sürecin kökenleri ve nedenleri bağlamında sunulan olgu ve gerekçelere sorgulayıcı bir gözle yaklaşmamızı ve inandırıcılıkları konusunda uzak durmamızı engellemiyor.

 

Önemli bilgi ve yazım hataları arasında ilk bakışta dikkat çekenler okuma sürecini baltalamakta:

  • La Revolution en Russie’nin yönetmeni Ferdinand Zecca olarak veriliyor ama Lucien Nonguet.
  • Mecki değil Zemeckis.
  • Döneminin önemli yapımcılarından Cecil Hepworth’un 1905 tarihli Rescued by Rover filminin yönetmeni L.F. Haim değil, yapımevinin kıdemli yönetmenlerinden Lewis Fitzhamon ve kayıtlarda Hepworth da ortak yönetmen olarak geçmekte.
  • Enrico Guazzoni’nin filminin adı Quo Vadis? ve yapım yılı da 1912.
  • 1914 yapımı Cabiria filminin yönetmeninin takma adının doğru yazılımı Piero Tosco’dur ve gerçek adı da Giovanni Pastrone’dir.

Bu tür hataların yanlış ve eksik düzenlenmiş olan indekse de bulaştığını belirtelim.

 

Bunlara rağmen, kitabın işlediği Yeni Gerçekçilik ve Yeni Dalga gibi akımlar ve film-noir, korku, bilim-kurgu ve şiddet gibi biçim/türler üzerine verdiği bilgi ve tematik kapsamda yaptığı çözümlemeler önem taşıyor. Toplamda düşünce yolculuğunun sinemadaki yansımaları ve ekoller arasındaki etkileşimin kırılgan rotaları gözler önüne seriliyor.

 

Sanırız ki kitabın en önemli açmazı postmodernist kaosun etkisine yenik düşen yazı dili. Seçtiğimiz iki kısa alıntı bu saptamamızı bizden daha iyi bir biçimde dillendiriyor düşüncesindeyiz: “... modern-seküler uygarlık tarihinin esas anlamı dünyayı, hayatı ve yaşama tarzlarını, öznenin teknolojik-bilimsel ve akli kıstaslarına uygun olarak mobilize etmek...” ve “... estetik geç-modernizmde olduğu gibi, sanat eseri, okunamaz, anlaşılamaz olmak ve mümkün bütün anlatım tekniklerini, yapılarını kullanarak, seyircinin/okuyucunun arzusunun sürece katılımını engellemek suretiyle, seyircinin/okuyucunun şuurunda oluşturulan bir mesafe sebebiyle, kendini tecrit ediyor.”