Blender ve Elephants Dream

Oğuz Özgür Karadeniz

1990’lar ve 2000’lerde üç boyutlu animasyon teknolojisinin yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile bu alanda kullanılan ticari yazılım paketlerine alternatif olarak bir çok açık kaynaklı yazılım geliştirildi. 3DStudio MaxMaya ve Lightwave gibi dev ticari yazılımlara benzer fonksiyonları kaynak kodlarıyla birlikte ücretsiz olarak paylaşan bu güçlü özgür yazılımların arasında Blender; özellikleri, kendine has kullanıcı topluluğu, kullanıldığı yapımlar ve belki biraz da sevimliliğiyle kendine özgü bir yer edinmeyi başardı.

Blender’ın gelişimi diğer açık kaynaklı projelerden farklı bir öyküye sahip. Blender, 1998 yılında Hollandalı animasyon şirketi NeoGeo’nun kendi projelerinde kullanması için Ton Rosendaal tarafından geliştirilmeye başlandı. Daha önceden Amiga içinTraces isimli ray-tracing programını yazmış olan Rosendaal, programın gelişimini desteklemek için Not a Number Technologies’i (NaN) kurdu ve Blender NaN’ın 2002’deki iflasına kadar shareware lisansı ile dağıtıldı. NaN’ın iflas etmesi ile Blender geliştiricileri programın kaynaklarını açma kararı alarak bunun için bir bağış kampanyası başlattılar. Toplanan 100.000 Euro’luk bağış ile Blender Foundationkuruldu ve 7 Eylül 2002’de GNU GPL lisansı ile Blender’ın kaynak kodları açıldı.

Blender’ın geliştirilmesi Blender Foundation bünyesinde Rosendaal tarafından yönetilmeye devam etti. Şu an geldiği noktada Blender ticari programların sahip olduğu özelliklerin hemen hepsine sahip. Modelleme araçları arasında primitifler,çokgen modellemesubdivision gibi klasik araçların yanında fare aracılığıyla çamurdan heykel yapar gibi modelleme yapmaya olanak tanıyan sculpt aracı gibi yeni nesil araçlar da bulunmakta. Animasyon araçları arasında iskelet deformasyonuinverse kinematics gibi temel araçlarla birlikte, soft-body, yani yumuşak, yer çekimi ile deforme olan cisimler, akışkan dinamiğiparçacık sistemleriçarpışma denetimi araçları gerek organik modellemeyi gerekse rüzgar, yerçekimi gibi efektleri kolay ve gerçekçi bir şekilde gerçekleştirme olanağı vermekte. Dahası, bünyesindeki oyun motoru sayesinde interaktif animasyonlar da programlanabilmekte.

Görüntü kalitesi açısından da Blender ticari yazılımlarla benzer sonuçlar üretebilmekte. İçsel render motoru sayesinde foto-gerçekçi’den toon-shadetekniği ile üretilen çizgi film karelerine kadar uzanan farklı görüntüler oluşturabilirken istenirse dışsal render/ray-tracing motorları ile entegre çalışabilme özelliğine sahip. Bunun anlamı, YafRay, PovRay gibi güçlü ücretsiz ray-tracing motorlarının yanı sıra hatırı sayılır bir tutarı gözden çıkarabilenler için Pixar’ınRenderMan’i gibi ticari render motorlarının da Blender’la birlikte kullanılabileceği.

Bu çarpıcı teknik özelliklerin yanında, Blender’ın kullanıcı arabirimi için kullanılabilecek en kibar ifade “kullanıcı dostu bir arabirim olmadığı”dır: Klasik Windows uygulaması kullanımına alışkın bir kullanıcı Blender’da büyük olasılıkla hiçbir aradığını aradığı yerde bulamayacaktır. Ekran benzer uygulamalarda olduğu gibi dörde bölünmüş değildir, kullanılacak araçların pek çoğu için ekranda tıklanacak buton bulunmamaktadır. Araçları kullanabilmek için öğrenilmesi gereken bir yığın klavye kısa yolu mevcuttur, fare tuşları bile Blender kullanımında beklenilenden farklı bir işleve sahiptir. Blender sizden alışmış olduğunuz yazılım kullanma biçimini terk etmenizi bekler.

Blender’ı öğrenmenin bir başka zorluğu ise belgelendirmedir. Blender çoğunlukla beraberinde hiçbir dokümantasyon olmadan dağıtılmaktadır. Piyasada 3DStudio Max ve benzeri ticari programlar için mevcut kitap bolluğuna karşın Blender için tek bir Türkçe kitap bulunmamaktadır. İngilizce bilen kullanıcı için İnternet metin veya video formatında tutoriallarla dolu bir kaynak cenneti iken İngilizce bilmeyen kullanıcı için böyle bir destek söz konusu değildir.

Öğrenmenin zorluğuna karşın Blender ilk yıllarından itibaren sevilen bir program oldu. Blender’ın güçlü özellikleri ve özgün kullanılış biçimi, bu programı seven ve onu başkalarına tanıtmak ve öğretmek için çabalayan bir kullanıcı topluluğu oluşturdu. Blenderartists ve Blendernation gibi forum ve haber siteleri aracılığıyla haberleşen bu kullanıcılar internet ortamında blender ile yaptıkları çalışmalarını, öneri yorum ve haberlerini, kendi hazırladıkları tutorialları paylaşmaktalar.

Blender’ın tanınmasının ve yaygınlaşmasının bir sebebi de kuşkusuz ElephantsDream’dir. Elephants Dream, Blender Foundation’ın yapımcılığını yaptığı 2006 tarihli bir kısa animasyondur. 10 dakika süren kısa filmin özelliği, tamamının başta Blender olmak üzere açık kaynak araçlarla üretilmiş olması ve filmin kendisinin de ücretsiz dağıtım ve kullanıma açık olmasıdır.

Filmde “mükemmelliği kendinden menkul” devasa bir makinenin içinde yaşayan Proog ve Emo’nun öyküsü anlatılmaktadır. Yaşlı ve deneyimli Proog, makinenin büyüklüğüne ve karmaşıklığına büyük bir hayranlık duymakta ve onda büyüleyici güzellikler görmektedir. Proog’un hayran olduğu bu makine aynı zamanda tehlikelidir de. Makine içinde yaşarken tehlikeden korunmak için bazı kurallara uyulmalıdır:  Belirli bir zamanlamayla adım atılmalı, bazı kapılar asla açılmamalı, telefonlara cevap verilmemelidir.

Proog’a nazaran daha çocuksu ve maceracı olan Emo, makinede güzellik görmemektedir. Emo’ya göre orada ‘hiçbir şey’ yoktur. Emo, makinenin mükemmel olduğu söylemini kabul etmemekle kalmamakta, Proog’un güvenli yaşamak için koyduğu kurallara da uymak istememektedir.

Giderek Proog’un denetiminden çıkan Emo, onun güvenli dünyası için bir tehdit oluşturmaya başlar. Emo’nun duygusal tepkileri makinenin içinde Proog’u korkutan organik yapılar oluşturmaktadır. Finalde, Proog artık kontrol edemediği Emo’yu, sevgisine ve onu koruma isteğine rağmen bastonuyla vurarak öldürür. Organik yapılar geri çekilir. Proog artık çok sevdiği makinenin içindeki tek canlıdır, makinenin mükemmelliğini yadsıyacak kimse kalmamıştır.

Yönetmen Bassam Kurdali, filmin öyküsünü düşüncelerin evrensel gerçekler olarak dayatılmasına karşı bir eleştiri olarak açıklamakta: “İnsanların düşünceler / gerçekler / kurgular / sosyal gerçeklikler yaratmaları ve bunları başkalarına iletmeleri ve dayatmaları ile ilgili. [...] Proog’un makinesinin yerine pek çok düşünceyi (para, din, sosyal kurumlar, mülkiyet) koyabilirsiniz...” (Kurdali 2007)

Filme bu açıdan bakıldığında Blender’ın animasyon programları arasındaki yerinin filmin mesajı ile örtüştüğü söylenebilir. Genel olarak ticari animasyon programları (ve özgür yazılımların çoğu) belirli bir modelin mükemmelliği söyleminden yola çıkarak bu modeli tekrarlamaktalar. Blender bu modeli olduğu gibi kabul etmemekte ve faklı bir yol izlemekte. Benzer yazılımlar binlerce dolara satılırken Blender ücretsiz dağıtılmakta ve kaynak kodlarını paylaşmakta. DVD’ler dolusu dev yazılım paketlerinin yanında Blender 8 megabyte’lık tek bir kurulum dosyasından oluşmakta. “Kullanıcı dostu” arabirimlerin arasında kendi özgün, alışılmadık arabirimiyle kullanılmakta.

Sonuç olarak Blender Proog’ların dünyasında Emo olma cesaretini gösteren bir anlayışın sonucu: Kolay ve güvenli bir kutu  içinde yaşamak yerine keşfediyor, kapıları açıyor, telefonları cevaplıyor; yazılım dünyasının kurallarına farklı bir yerden bakıyor. “Free software”deki “free” kelimesinin bedava değil özgüranlamına geldiğini hatırlatan Blender belki de bu yüzden dünyanın en sevilen animasyon programlarından biri.

Kaynaklar:

Kurdali B. 2007, Maxforums.net, forum iletisi, 29 Kasım 2007.

Blender.org, web sayfası, 29 Kasım 2007.

Logo | NeoGeo, “Brief History of Blender Logo”, web sayfası , 1 Aralık 2007.

Elephants Dream 2007, kısa animasyon, Blender Foundation, Yönetmen: Bassam Kurdali, http://orange.blender.org/adresinden indirilebilir.